Burak Orhun Başer, 2019’da Psikoloji ile Medya ve Görsel Sanatlar bölümlerinden çift anadal diplomasıyla mezun olduktan sonra, üstün başarılı öğrencilere verilen Fulbright bursuyla New York’ta film üzerine yüksek lisans yapmaya başladı. Başer, Koç Üniversitesi’nde Anadolu Bursiyeri olarak geçirdiği yıllarda edindiği akademik deneyimin yanı sıra, yürüttüğü sosyal faaliyetlerin de kişisel gelişiminde büyük rol oynadığını belirtiyor.

Anadolu Bursiyerleri Programı’ndan faydalanan bir mezunumuz olarak kendini bağışçılarımıza kısaca tanıtır mısın?

1994 yılında Malatya’da doğdum. 2013 yılında Anadolu Bursiyeri olarak Koç Üniversitesi’nde psikoloji eğitimine başladım ve 2019 yılında Psikoloji ile Medya ve Görsel Sanatlar bölümlerinden çift anadal diplomasıyla mezun oldum. Mezuniyetimi takiben Fulbright bursu kazanarak Amerika Birleşik Devletleri’nde, New York’ta film alanında yüksek lisans eğitimine başladım.

Koç Üniversitesi’nde akademik hayatın dışında çok sayıda sosyal faaliyette yer aldın. Bu faaliyetlerin seni hem akademik hem de sosyal anlamda çok beslediğini düşünüyorsun. Bunlardan bize biraz bahseder misin, neler yaptın?

Koç Üniversitesi’nde geçirdiğim yıllara dönüp baktığımda akademik hayatımın yanı sıra, yürüttüğüm sosyal faaliyetlerin kişisel gelişimimde çok büyük bir rol oynadığını görüyorum. Üniversitemizin Dans Kulübü’nde salon dansları alanında dersler almaya ve kendimi geliştirmeye başladım. Bu yolculuk boyunca hem ulusal hem de uluslararası salon dansları yarışmalarında üniversitemizi ve ülkemizi temsil etme şansı elde ettim. Dans Kulübü’ndeki yönetim kurulu üyeliğimin yanı sıra, dans derslerinde asistan eğitmenlik de yaptım. Üniversite yıllarım boyunca KU Gönüllüleri Kulübü sayesinde unutulmaz duygular deneyimledim ve anılar biriktirdim. Türkiye’nin dört bir yanından çocukların hayallerini gerçekleştirmeye destek olup, kütüphaneler kurmak için çalıştık. Bir Psikoloji öğrencisi olarak Psikoloji Kulübü’nde yönetim kurulu üyeliği yaptım ve pek çok üniversiteden binlerce öğrencinin katıldığı seminer ve paneller düzenledik. Bu ve bunun gibi faaliyetler sayesinde, iletişim ve organizasyon becerisi, takım arkadaşlığı, insan yönetimi, kriz yönetimi gibi alanlarda kendimi geliştirme ve konfor alanımı genişletme şansı elde ettim. Öğrencilerin bu tarz sosyal faaliyetler sayesinde daha organize olduklarına, zaman yönetimi konusunda kendilerini geliştirdiklerine ve bunun akademik hayatlarına pozitif yönde katkı sağladığına inanıyorum.

Koç Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra akademik hayata devam etmeye karar verdin ve Amerika’da burs kazanarak yüksek lisans eğitimine başladın. Bize bu süreci anlatabilir misin?

Koç Üniversitesi’nde Medya ve Görsel Sanatlar Bölümü ile çift anadal programına başladığımda kariyer planı olarak film yazarlığı ve yönetmenliğini kendime bir hedef olarak belirledim ve üniversitenin son yıllarını bu alanda kendimi geliştirmeye adadım. Yolculuğum üniversitemiz bünyesinde kısa filmler ve videolar çekmekle başladı ve henüz mezun olmadan iki tane Türk Hava Yolları reklamı çekerek devam etti. Bu alanda kendimi daha fazla geliştirmek ve Amerika’da film yönetmenliği alanında yüksek lisans yapmak istiyordum. Bu doğrultuda, Amerika Birleşik Devletleri’nin yüksek lisans, doktora ve doktora sonrası tez için verdiği Fulbright Komisyonu’na bağlı bursa başvurmaya karar verdim. Bursu kazanmam sonrasında City University of New York’un City College kampüsünde Film yüksek lisansına başladım. Bu burs, okul ücretini ve yaşam giderlerimi karşılıyor. Bunun yanında, uçak bileti, kitap ve teknoloji desteği, sağlık sigortası gibi pek çok alanda da harcamalara destek oluyor.

Şimdi bitirme tezi için bir film çekeceğini ve bu film için kaynak bulduğunu biliyoruz. Biraz bu projenden bahseder misin?

Bitirme projem için bir kısa film çekmem gerekiyor ve bu filmler artık bir öğrenci projesinden sıyrılıp profesyonel olarak yönetmenlik kariyerimizin ilk adımı olacağından bizim için çok değerli. Yüksek lisanstaki proje ve senaryo danışmanlarımla birlikte Türkiye’den bir hikâye anlatmaya karar verdik ve bu hikâyenin senaryosunu yazmaya başladım. Bir yılın sonunda projemin senaryosunu tamamladım. İsmi “Pasaj” olan projeme hayat verebilmek için yapım fonlarına başvurmaya karar verdim ve senaryom ile birlikte, usta yönetmen Chantal Akerman adına Ostrovsky Family Fund tarafından verilen bir ödüle başvurdum. Senaryom New York genelinde ödüle layık görülen iki projeden biri oldu ve çok değerli bir yapım fonu ile ödüllendirildi. Bunu takiben City College da projeme destek olmaya karar verdi. Aldığım desteklerle beraber bir yılı aşkın süredir üzerinde çalıştığım filmimin çekimlerine geçtiğimiz hafta başladım ve dün itibarıyla da tamamladım. Film yönetmenliği kariyerimin ilk adımını bu şekilde atmış oldum. Sırada filmimin kurgu süreci var ve bu süreci takiben “Pasaj” ile birlikte ulusal ve uluslararası festivallerde yer alma hayali beni çok heyecanlandırıyor.

Eğer Anadolu Bursiyeri olarak Koç Üniversitesi’nde okumasaydın hayatın şimdi olduğundan farklı olur muydu?

Hayatımın pek çok noktasında kesin cevaplar vermekte çok zorlanmışımdır ve pek çok şeye şüpheci yaklaşmışımdır ama Anadolu Bursiyeri olarak Koç Üniversitesi’nde okumasaydım hayatımın çok farklı olacağından çok eminim. Hep yeni şeyler öğrenmeye açık biri oldum ve kendimi geliştirebilmek için çok çabaladım. Her yeni bilgi ve her yeni tecrübenin ufkumuzu ve bakış açımızı genişlettiğine ve bazen değiştirdiğine inanıyorum. Koç Üniversitesi sayesinde, üniversite eğitimime başlarken hiç planda olmayan bir bölüme ilgi duymaya başlayıp bu bölümle çift anadal yapma şansı elde ettim. Üniversite hayatımın bir dönemini öğrenci değişim programından faydalanarak Hong Kong’da geçirme şansım oldu. Geçmişte hiç yapmadığım sosyal faaliyetlerle tanıştım ve bu alanlarda kendimi geliştirdim. Pek çok seminer, söyleşi, farklı bölümlerden ders alma şansı, eğitim, festival, konser ile birlikte sonsuz imkânlar elde ettim. Bence tüm bu imkânlar olmasaydı bugün çok farklı biri olurdum…

İleride Anadolu Bursiyerleri Programı’na sen de destek olmak ister misin?

Anadolu Bursiyerleri Programı’na ilk kabul edildiğim günden beri bir bağışçı olarak bu programa destek olmanın hayalini kuruyorum. Dilerim yakın bir gelecekte, bu sefer bağışçı pozisyonunda programa dahil olup, gençlerle hayalleri arasında bir köprü kurmaya destek olabilirim.  

Anadolu Bursiyerleri Programı ile ilgili bağışçılarımıza iletmek istediğin bir mesaj var mı?

Anadolu Bursiyerleri Programı sayesinde her yıl, Türkiye’nin dört bir yanında ekonomik eşitsizliklerle savaşan başarılı gençlere kaliteli bir eğitimin kapısı açılıyor. Türkiye’nin geleceğini inşa eden bu program eğitim sistemimizin en değerli parçalarından biri. Sizlere Türkiye’nin geleceğine doğrudan katkı sağladığınız, gençlerin hayallerini gerçekleştirmelerine yardımcı olduğunuz için çok teşekkür ederim.