Koç Üniversitesi’ne giren ilk Anadolu Bursiyerlerinden birisin. Seni biraz tanıyabilir miyiz?

Liseyi Erzincan Fen Lisesi’nde okudum. Koç Üniversitesi’ne 2011 yılında, Anadolu Bursiyerleri Programı’nın hayata geçirildiği ilk sene başladım. İlk Anadolu Bursiyerlerinden biriyim. O zamanlar sadece 14 kişiydik. Koç Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden 2016 yılında mezun oldum. Koç Üniversitesi öğrencisi olmak benim için çok iyi bir deneyimdi, şu an yaptığım iş tamamen üniversitede edindiğim bilgiler ve network sayesinde gelişti.

Koç Üniversitesi’nde eğitim süreci nasıl geçti?

Okul içerisinde herhangi bir sıkıntı yaşamadım. Bağışın içerisinde okul ücreti, yurt ücreti, ders kitabı desteği ve onun dışında verilen cep harçlığı vardı. Bütün her şey dahildi. Ben hazırlığı iki sene okudum. Ama kimse benden para istemedi. Bölümümü ise üç senede bitirdim, yani toplam beş sene Koç Üniversitesi’ndeydim. Yapılan bağış her şeyi kapsadığı için çok rahat bir şekilde okuyup okulu bitirebildim.

Anadolu Bursiyerleri Programı denildiğinde aklına ilk neler geliyor?

Benim aklıma “fırsat” kelimesi geliyor. Çünkü ben üniversite yerleştirme sınavına girerken Koç Üniversitesi diye bir üniversite olduğunu dahi bilmiyordum. Koç Üniversitesi’ni sınavdan sonra öğrendim. Halbuki Koç Üniversitesi’nde fırsatlar çok büyük! Fırsatın nerede ne zaman geleceği belli olmaz. Benim gibi gençler bu program sayesinde böyle büyük fırsatlara erişebiliyorlar.

Bize şu anda yaptığın işten bahseder misin?

2018 yılında arkadaşlarımla Easycep.com‘u kurduk. Easycep, yenilenmiş elektrikli ürün satışı yapan bir platform. İkinci el elektronik ürünleri topluyor, yenileyip tekrardan ekonomiye kazandırıyoruz. 2021 yılına kadar Easycep’i büyüttük. 2021 yılında ilk tohum ve 2022 yılının başında da Seri A yatırımımızı aldık. Şu an şirketimizin 150’den fazla çalışanı var. İşlerimiz çok iyi gidiyor. Ayrıca çevreye çok faydalı bir iş yaptığımızı düşünüyorum. 2023 yılından itibaren bu iş modelini yurt dışında da denemek istiyoruz.

Easycep’te bir Koç Üniversitesi mezunu ile ortaksın, değil mi?

Evet, yurttaki oda arkadaşımla beraber bu işi kurduk. İki yıl beraber götürdük. Sonrasında ilk yatırımcılarımızı aldık. 19 yatırımcıdan 15’i Koç Üniversitesi mezunuydu. Okuldayken belki bazılarıyla tanışmıştım, belki sonradan network ile tanıştım. Şu anda da işi beraberce devam ettiriyoruz. Bize danışmanlık veren hukuk bürosundan finansal danışmanlık veren firmaya, beraber çalıştığımız arkadaşların %70-80’i genelde Koç Üniversitesi mezunu oluyor. Bir şekilde, ortak arkadaşlar ve ortak tanışıklıklar sayesinde işler çok daha kolay ilerliyor. Herhangi bir işi yapmaya çalıştığınızda “bu işi kim yapar” diye günlerce araştırmanıza gerek kalmıyor. Hemen bu network sayesinde bulabiliyor ve işleri hızlıca yürütebiliyorsunuz. O yüzden sadece okurken öğrendiklerinizin yanında mezun olduktan sonra orada edindiğiniz ilişkiler de iş hayatında size kolaylık sağlıyor.

Şu anki Anadolu Bursiyeri adaylarına ne söylemek istersin?

Öncelikle programa kesinlikle başvuru yapsınlar. Olur veya olmaz. Olursa büyük bir fırsat olmazsa da zaten bu programa girmek için çalışacaklarından dolayı başka çok iyi üniversitelere girebilecekler. Yani bu hedef tetikleyici bir etken. Eğer program sayesinde Koç Üniversitesi’ne girerlerse okul hayatını çok iyi değerlendirsinler. Sadece ders çalışarak değil, sosyal alanda da kendilerini geliştirmeleri gerekir. Sonrasında üniversitedeki hayat, çevre ve arkadaşlar insanın iş hayatını yönlendiriyor. Benim böyle beraberce iş kuracak arkadaş çevremin olması, bugünkü iş hayatımın temelini oluşturuyor.