Koç Üniversitesi, Ufuk 2020 programının sonunda Türkiye’nin en başarılı üniversitesi oldu ve tüm kurumlar arasında TÜBİTAK’ı takiben 2. sıraya yerleşti. Koç Üniversitesi araştırmacıları, 2014-2020 yılları arasında 51 Ufuk 2020 projesinde yer alıp Türkiye’ye yaklaşık 23.7 milyon Avro değerinde araştırma ve inovasyon fonu çektiler.

Koç Üniversitesi’nin bu başarısının taşıyıcısı, ev sahipliği yaptığı ve ERC programında desteklenen çığır açıcı projeleri oldu. Başlangıç ve Orta Seviye Fonu kazanan araştırmacıların yönettikleri bütçeler ve yeni ERC Proof of Concept fonlarıyla birlikte Koç Üniversitesi’nin Ufuk 2020 ERC’deki toplam bütçesi 17.7 milyon Avro. Koç Üniversitesi, ayrıca Marie Skłodowska-Curie Aksiyonları kümesinde de en başarılı araştırma kurumu olarak, yurtdışından Türkiye’ye araştırmacı hareketliliği sağlayan model kurumlardan biri olduğunu gösterdi. Çoğu Bireysel Burs çağrılarına katılan 19 proje ve 2021’de alınan EURAXESS Araştırmada İnsan Kaynakları Mükemmeliyeti Ödülü ile R2-R4 seviyelerindeki araştırmacılara kucak açan dünya çapında bir araştırma üniversitesi olma yolunda ilerledi.

Kurum içinde ilk kez yürütülen bir Twinning ve bir ERA Chair projesiyle de Koç Üniversitesi, Avrupa Komisyonu’nun Mükemmeliyeti Yayma ve Katılımı Genişletme alanındaki hedefleriyle ilgili tecrübe kazanmış oldu.

Türkiye’de faaliyet gösteren tüm diğer kurumlar gibi, Ufuk 2020’de Koç Üniversitesi araştırmacılarını ve onlara destek hizmetleri sunan Koç Üniversitesi Teknoloji Transferi Ofisi’ni en çok zorlayan konu, kümeler altındaki çağrı konuları önceden belirlenmiş, konsorsiyum kurularak girilen çağrılar oldu. Bu alanda üniversitenin bir koordinatörlüğü ve birkaç ortaklı katılımı olmasına rağmen, 2014-2020 yılları arasında 161 ortaklı çağrı başvurusunda sadece 10 projesi desteklendi. Türkiye’nin diğer kurumları gibi Koç Üniversitesi’nin de araştırmacılarıyla birlikte Avrupa Araştırma Alanı ile daha güçlü bir bütünleşmeye, rekabetçi ortaklıklara erişebilecek tanınırlığa ihtiyacı var.

Koç Üniversitesi’nin Ufuk 2020’nin tüm çağrılarında toplamda 351 başvurusu oldu. 51 destekli katılım üzerinden %14,5 gibi bir başarı oranı elde edildiği söylenebilir. Avrupa ortalamasının tüm katılımlar için %12 olduğu düşünülürse bu oldukça önemli bir kazanım olarak öne çıkıyor.