Öncelikle seni kısaca tanıyabilir miyiz?

2000 yılında ev hanımı anne ve esnaf bir babanın ilk çocuğu olarak Antalya’da dünyaya geldim. Küçüklüğümden beri, bilim dergilerinde ve televizyonda gördüğüm bilim projelerini yapmayı, sürekli sorular sormayı ve yeni fikirler denemeyi çok seviyorum. Bu yüzden Antalya Fen Lisesi’ne gitmem ve orada geçirdiğim dört yıl boyunca pek çok proje yapmam, hatta kimya laboratuvarında ufak çaplı patlamalara sebep olmam kimseyi şaşırtmadı. Biyomedikal teknolojilere olan ilgimle başladığım Koç Üniversitesi’ndeki Makine Mühendisliği eğitimimi sayısız proje, bol kahve ve güzel arkadaşlıklarla 2023 yılında tamamladım. Şu anda Belçika’da Brüksel İnsan Robotik Araştırma Merkezi’nde araştırmacı olarak çalışıyor ve giyilebilir robotik üzerine araştırmalar yapıyorum.

Bize Belçika’ya uzanan başarı serüvenini biraz anlatır mısın?

Makine Mühendisliği bölümünü seçerken, aklımda robotik protez ve exoskeleton (dış iskelet) gibi teknolojileri geliştirip bedensel engelli bireylere yardımcı olmak vardı. Koç Üniversitesi’nde aldığım dersler ve araştırma laboratuvarlarındaki aktif rol üstlenerek bu alanda kendimi geliştirdim. Üçüncü sınıfta, üniversitemizin hocalarından Prof. Dr. İsmail Lazoğlu’nun grubunda kendi düşük maliyetli robotik protez bacak araştırma projeme başladım. Bağışçım Arçelik’in de değerli desteğiyle, aynı yaz İtalyan Teknoloji Enstitüsü’nde robotik bacak protezi kontrolü üzerine üç aylık bir yurtdışı stajı yaptım. Bu süreçte, yurtdışından bu alanda çalışan araştırmacılarla projelerimi ve fikirlerimi anlatma fırsatım oldu. 4. sınıfın ilk döneminde, daha önce tanımış olduğum Brüksel’deki araştırma merkezinden araştırma projelerinde çalışma teklifi aldım. Ampute bireyler için tasarladığım robotik ayak protezi bitirme projem ile Şubat ayında Makine Mühendisliği bölümünden mezun oldum. 2023 Mart ayında Brussels Human Robotics Research Center’da tam zamanlı araştırmacı olarak çalışmaya başladım.

Orada yaptığın çalışmalardan biraz bahseder misin? Parçası olduğun projede seni en çok ne heyecanlandırıyor?

Burada robotik, yapay zekâ ve insan anatomisi bilgisini birlikte kullandığım oldukça interdisipliner üç farklı projede çalışıyorum. İlk projem, günlük hayatta ve iş yerinde çalışırken kullanılabilecek, özellikle ağırlık taşırken kollara binen yükü azaltarak destek sağlayan üst vücut exoskeletonu geliştirmek üzerine. Mart’tan beri elde ettiğim başarılı sonuçları Almanya ve Belçika’daki konferanslarda sundum. Kendi yürüttüğüm projede ise, giyilebilir robotik sistemlerin kaslardan veri alarak vücut ile daha koordineli ve efektif çalışmasını sağlayacak yeni bir yöntem geliştirdim. Şu anda bu yeni yöntemin makalesini yazıyorum, bu aynı zamanda ilk makalem olacak. Bunların yanı sıra, biyonik protez bacak projesinde rol alıyorum. Bu projede ileri teknoloji bir biyonik bacak geliştiriyoruz. Hedefimiz, bu geliştirdiğimiz biyonik bacağı ETH Zurich Cybathlon biyonik olimpiyatlarında ampute bir bireyin kullanması ve fiziksel bir parkuru tamamlayarak yarışması. Dört yılda bir düzenlenen ve bu alandaki en önemli organizasyon olan bu yarışmada dünyanın farklı yerlerinde biyonik bacak geliştiren takımlarla yarışmak benim en büyük hayallerimden biri olduğu için çok heyecanlıyım.

Çalışmalarımın hem bedensel engelli bireyler için hem de her an bedensel engelli bir bireye dönüşebilecek herkes için fayda sağlayabilecek olması beni çok mutlu ediyor. Yakın bir zamanda bu teknolojilerin herkese hitap edeceğini öngörüyorum. Daha hızlı koşmamızı sağlayan, vücudumuzu daha sağlıklı ve güçlü kılacak teknolojilerin hayatı özellikle yaşlılık dönemini çok keyifli hale getireceğini düşünüyorum. Araştırmalarımla bu geleceğe katkı sunmak beni çok heyecanlandırıyor.

Anadolu Bursiyerleri Programı’nın senin için ne ifade ettiğini öğrenebilir miyiz?

Anadolu Bursiyerleri Programı, hayallerime yapılan en büyük, en kapsamlı ve samimi destek diyebilirim. Başarının bir sınavdan çok daha fazlası olduğunu, bizi tanımaya çalışıp, hayallerimizi dinleyip, bize inanan bu programın Türkiye için çok büyük bir değer olduğunu düşünüyorum. Anadolu Bursiyerleri Programı’ndan aldığım ilk e-postadan bugüne kadar programın desteğini ve bu ailenin bir parçası olduğumu her zaman hissettim. Program bana kendimi gerçekleştirmem için essiz bir fırsat verdi ve ben bunu hem kendime hem de dünyaya faydalı olacak en güzel şekilde değerlendirmeye çalışıyorum.

Anadolu Bursiyerleri Programı’ndan ilk nasıl haberin oldu? Okumak istediğin bölüme ve bu bölümü Koç Üniversitesi’nde okumaya nasıl karar verdin?

Anadolu Bursiyerleri Programı’ndan ilk kez dokuzuncu sınıfta Koç Üniversitesi’nin web sitesini incelerken haberim oldu. Akabinde okulumuzda üst dönemim olan Esra Bilir’in de Anadolu Bursiyeri olduğunu öğrendim, böylece zamanı gelince ben de programa başvurmaya karar verdim. Lisede hem insan vücuduna hem de mühendisliğe büyük bir ilgi duyuyordum ve bu iki alanı nasıl birleştirebileceğimi araştırmaya başladım. Makine Mühendisliği okursam robotik protezler, ameliyat robotları gibi biyomedikal teknolojiler tasarlayabileceğimi öğrendim. Koç Üniversitesi, eğitim kalitesi ve biyomedikal odaklı araştırma yapan birçok laboratuvarı ve öğretim üyesiyle Türkiye’deki en iyi üniversite olarak benim için öne çıktı. Lisans eğitimim boyunca çalıştığım iki araştırma laboratuvarı, aldığım seçmeli mühendislik dersleri ve düşük maliyetli ayak protezi üzerine yaptığım bitirme projem bu düşüncemi fazlasıyla doğruladı.

İleride gerçekleştirmek istediğin hedeflerin neler? Nasıl bir gelecek hayal ediyorsun?

Her şeyden önce, anlamlı bir hayat yaşamak, ülkeme ve dünyaya fayda sağlamak istiyorum. Bilim yapmak, fikirler ve icatlar üretmek beni mutlu ediyor. İnsan vücudu ve mühendisliği kesiştirebildiğim bu alanda devam etmeyi hem akademik olarak bilim üretmeyi hem de ürettiğim bilimi insanlara ulaştırmayı hayal ediyorum. Önceliğim, doğuştan veya travma kaynaklı bedensel engelleri ortadan kaldıracak teknolojiler geliştirmek ve üretmek. Türkiye’de çok sayıda bedensel engelli birey var, özellikle yakın zamandaki yaşadığımız yıkıcı deprem, maalesef bu sayıyı daha da artırdı. Projelerimle onların hayatını iyileştirme fikri beni çok motive ediyor. Bu alanda lisansüstü eğitimi alarak, geliştirdiğim teknolojileri en ulaşılabilir şekilde onlara sunmak istiyorum. Türkiye’nin hem bu teknolojiye en çok ihtiyacı olan ülkelere yakın konumu hem de sağlık alanında önde gelen birikimi ile ulaşılabilir biyoteknolojinin merkezi olmasında büyük bir potansiyel görüyorum, bu hayale aktif olarak katkıda bulunmayı planlıyorum.

Programı destekleyen tüm bağışçılarımıza, desteklerinin senin gibi parlak gençlerin hayatında yarattığı fark ile ilgili neler söylemek istersin?

Destekleriniz bana bedensel engelli bireylerin hayatlarını son teknoloji ile iyileştirme amacıyla çıktığım yolculuğumda can suyu verdi. Koç Üniversitesi’nde edindiğim vizyondan ve sizin desteklerinizden güç alarak daha da büyük hayaller kurmaya cesaret ettim ve şimdi de onların peşinden gidiyorum. Henüz yeni mezun olmama rağmen Koç Üniversitesi’ne başlarken biyomedikal robotik alanında uluslararası düzeyde çalışma hayalimi gerçekleştirmeye başladım bile ve sizin buradaki rolünüz çok büyük. Desteklerinizle verdiğiniz ilk ivme ilerideki başarılarımın her zaman parçası olacak. Anadolu Bursiyeri olmaktan ve başarılarımı sizlerle paylaşmaktan gurur ve mutluluk duyuyorum. Bize inandığınız için ve bu yolda bizi cömertçe desteklediğiniz için çok teşekkür ederim.

İleride Anadolu Bursiyerleri Programı’na sen de destek olmak ister misin?

Tabii ki. İleride Anadolu Bursiyerleri Programı ile en az bir öğrencinin eğitimini üstlenmek benim kendime koyduğum bir hedef. O günü iple çekiyorum. O zamana kadar programa her anlamda destek olmaya ve katkı sunmaya gayret edeceğim.