Herkes için daha sağlıklı bir dünya yaratmak hedefiyle çalışmalarını sürdüren Gilead Türkiye Genel Müdürü Şebnem Girgin, ülkenin kalkınması için eğitimin öneminin bilincinde olduklarını, bu alanda gençlerin ihtiyaçlarına yanıt veren ve kariyerlerine katkı sağlayan yeni projelere ve programlara destek olmaya devam edeceklerini belirtiyor.

Bize biraz kendinizden ve Gilead Türkiye’den bahsedebilir misiniz?

Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği mezunuyum. Kariyerim boyunca ilaç sektöründe Pazarlama, Satış Yönetimi, Stratejik Planlama, Pazara Erişim ve Kurumsal İlişkiler ve Genel Müdürlük gibi alanlarda tecrübelerim oldu. 2016 yılından bu yana Gilead Türkiye’nin Genel Müdürlük görevini üstlenmiş durumdayım.

Gilead, dünyada 35, Türkiye’de 15 yıllık tecrübesiyle her basamakta tedaviye ulaşım ve yenilikçi tedaviler geliştirmeye odaklanan bir biyofarmasötik ilaç şirketidir. Hikayesi, Asya’da gönüllü bir doktor olarak çalışırken geçirdiği, tedavisi olmayan enfeksiyon hastalığına çözüm bulma hedefiyle Gilead’ı kuran Michael L. Riordan’a dayanıyor. Gilead’ın kuruluş felsefesinden aldığımız ilhamla HIV/AIDS’in ölümcül bir hastalık olmaktan çıkıp, kronik bir hastalığa dönüşmesine öncülük ettik. Hepatit C alanında kandan virüsün tamamen arınmasını sağlayan tedaviyi; hepatit B alanında dünyada son keşfedilmiş tedaviyi ve -pandemiye en hızlı cevabı veren ilaç firması olarak- ilk COVID-19 tedavisini kullanıma sunduk. Ayrıca hepatit D, hematoloji, inflamasyon, onkoloji ve sistemik mantar enfeksiyonları alanlarında yenilikçi tedaviler geliştirmeye odaklanarak bu hastalıkların yönetilebilir hastalıklara dönüştürülmesi yolundaki çabalara destek oluyoruz.

Türkiye’de ise 2007 yılından bu yana faaliyet gösteriyoruz. %52’si kadın, %48’i erkek olmak üzere 90 çalışanımız bulunuyor. İnovatif araştırma ve geliştirme programları aracılığıyla karşılanmamış ihtiyaçlara odaklanarak milyonlarca insanın hayatını iyileştirme çabalarına destek veriyoruz. Türkiye’de 2015 yılında hepatit B alanında beş merkez ile başlattığımız klinik araştırmalar, onkoloji, hematoloji ve HIV alanlarındaki yeni araştırmalarla bugün 50’den fazla merkezde sürdürülüyor.

Ülkemizde sağlık ve ilaç endüstrisinin geleceğine çok önem veriyor ve buna yönelik çalışmalarımızı hayata geçiriyoruz. Yerli üretim stratejimiz kapsamında; portföyümüzde yer alan en yenilikçi hepatit B ve HIV ilaçlarının Türkiye’de üretilmesi için gereken yatırım ve teknoloji transferini gerçekleştirdik. Dünyada ilk 10 sırada yer alan en yenilikçi HIV ilacımızı da Türkiye’de üretmeyi başardık. Bu bakımdan, kritik öneme sahip yenilikçi ilaçlarımızı Türkiye’de üretmeye başlayarak ihtiyaç duyulan tedavilerin Türkiye’deki hastalara hızlı ve kesintisiz şekilde ulaşmasını sağlayabilmekten dolayı gururluyuz. Bu yatırım hamlesiyle Türkiye’de toplam ciromuzun %70’inden fazlasını yerel olarak üretmeyi hedefliyoruz.

Anadolu Bursiyerleri Programı’nı ilk duyduğunuz anda neler hissettiniz?

Eğitimin ülkemizin kalkınması için öneminin bilincindeyiz. Türkiye’nin çeşitli kentlerinde yaşayan, başarılı oldukları halde ekonomik nedenlerle yükseköğrenim fırsatı bulamayan öğrencilere eğitimde fırsat eşitliği tanımak amacıyla kurgulanmış bir burs programı. Koç Üniversitesi Anadolu Bursiyerleri Programı’na destek olarak öğrencilerin eğitimine katkı sunuyoruz. Geleceğimiz olan gençleri bu alanda desteklemek, gelişimlerine katkı sağlamak ve eğitimde fırsat eşitliğine katkıda bulunmak bizleri çok mutlu ediyor. Bu sebeple Anadolu Bursiyerleri Programı’nı duyduğumuz ilk anda çok heyecanlanarak bu tip bir destek şirketimiz içinde uygulanmamış olsa da mümkün kılabilmek için büyük çaba sarf ettik.

Anadolu Bursiyerleri Programı’na Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümümüzü kazanan bir bursiyer destekleyerek katıldınız. Bu kararı verirken sizi en çok etkileyen unsur neydi?

Şimdi bir anlık da olsa gözlerimizi kapatıp 1980’li yıllarda HIV pandemisi sırasındaki karamsar ortama gidelim. Tedavi adına hiçbir çare yok ve AIDS adeta bir idam fermanı olarak karşımıza çıkıyor. Ancak bilim insanları bir yol bulmak için çalışmalarına başlamıştı bile. İşte bilimin bu ışığı günümüze kadar keşiflerin önünü açarak HIV/AIDS’in artık günde alınan tek bir ilaçla tedavi edilmesini, HIV pozitif bireylerin diğer tüm insanlar gibi normal bir yaşam sürmesinin önünü açtı. Bu nedenle bilime ilgi duyan, araştırma ve geliştirmeye gönül veren bir öğrencimize destek verebilmek mutluluk verici. Kim bilir belki de ileride Anadolu Bursiyerleri amansız bir hastalığa çare olacak keşifleri yapacak…

Anadolu Bursiyerleri Programı’na destek vererek sizinle aynı yolda yürüyen diğer bağışçı kurumlara buradan bir mesaj iletmek ister misiniz?

Eğitimde fırsat eşitliği sağlayarak gençlerimizi yarınlara hazırlamak şirket olarak önemsediğimiz konulardan biri. Eğitimi ve bilimi önceliklendiren tüm şirketlerin sosyal sorumluluk kapsamında projeler yapması gerektiğini, bu gibi burs programlarına destek olması gerektiğini düşünüyorum. Gilead olarak kendine güvenen, çok yönlü çalışan, fark yaratan, üreten gençlerimizle beraber ülkemizi daha güzel yerlere taşıyabilmeyi hedefliyoruz. Bu yaklaşımımızın herkese örnek olmasını temenni ediyoruz. Burada Gilead bünyesinde geliştirdiğimiz bir programımızdan da bahsetmek isterim. “Gilead ile Hayat Bulan Fikirler” programımızla, ülkemizdeki araştırmacıların ve sivil toplum kuruluşlarının yenilikçi fikirlerinin hayata geçmesine destek oluyoruz. Türkiye’de 2013 yılında başlayan “Gilead ile Hayat Bulan Fikirler” programı, HIV, viral hepatitler, sistemik mantar enfeksiyonları, onkoloji ve hematolojik maligniteler alanlarında; hastalıkların taranmasını, teşhis edilmesini, uygun tedavilere daha iyi koşullarda erişim sağlamaya yönelik en iyi ve yenilikçi uygulama ve fikirlerin geliştirilmesini destekliyor. Ayrıca bu alanlarda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının hayata geçirdiği sosyal içerikli projelere de katkı sağlıyor. 2022 yılında dokuzuncusu düzenlenen Hayat Bulan Fikirler programı ile bugüne kadar HIV, hepatit B, hepatit C, hematoloji, onkoloji ve sistemik mantar enfeksiyonları gibi alanlarda toplam 73 projeye yaklaşık 900 bin dolar tutarında karşılıksız destek sağladık.

Eğitim alanında gençlerin ihtiyaçlarına yanıt veren ve kariyerlerine katkı sağlayan yeni projelere ve programlara destek olmaya devam edeceğiz.