Koç Üniversitesi Sosyal Etki Forumu (KUSIF) geçtiğimiz dönemde başarılı çalışmalara imza attı. Bunların arasında “Podcasting for Social Impact” gibi eğitimler, çeşitli kurumlarla yürütülen, özel sektörün ve sosyal girişimlerin sosyal etki ölçümü ve yönetimi konusunda kurumsal olarak kapasitelerini geliştirmelerine yönelik hazırlanan projeler yer alıyor.

“Podcasting for Social Impact” Eğitim Kampı tamamlandı

Avrupa Birliği Erasmus+ Programı tarafından ortak finanse edilen “Podcasting-Based Social Impact Learning Environment” projesi kapsamında Letonya, Litvanya, Estonya ve Türkiye’den ilham veren sosyal girişimciler, içerik üreticileri ve podcast sunucuları, 30 Ekim – 2 Kasım tarihleri arasında dünyada fark yaratacak podcast’lerin nasıl oluşturulacağını öğrenmek için bir araya geldi. Sosyal etki odaklı podcast geliştirmekle ilgili kapasite güçlendirmeyi hedefleyen eğitim kampı hibrit formatta düzenlendi. Kampta katılımcılar uluslararası ekiplerle çalışma fırsatı bulurken, birbirlerinin bilgi ve deneyimlerinden de öğrenme fırsatına eriştiler.

“Podcasting-Based Social Impact Learning Environment” projesi sosyal etki alanında çalışan Stories for Impact (Estonya) liderliğinde; KUSIF, Geri Norai (Litvanya) ve Letonya Sosyal Girişimcilik Derneği (Letonya) ortaklığında yürütülüyor.

Alternatif Bank’la Etki Yönetimi Sistemi: Engelsiz Bankacılık Örneği

Koç Üniversitesi Sponsorlu Araştırmalar kapsamında KUSIF tarafından yürütülen “Sosyal Etki Ölçümü ve Yönetimi Sistemi: Engelsiz Bankacılık Örneği” projesi, engelsiz bankacılık konusu özelinde Türkiye’de örnek olabilecek ilk kapsamlı sosyal etki çalışması olmayı hedefliyor. Bu çalışmada Türkiye’deki bankacılık sektörü içerisinde Alternatif Bank tarafından oluşturulan “engelsiz bankacılık” kültürünün yarattığı etkiyi görünür kılarak bankaya yönelik sosyal etki yönetimi sistemi tasarlanıyor. Bu doğrultuda Engelsiz Bankacılık kültürünün kurumda yarattığı değişimleri görebilmek için hem geçmişe yönelik veri toplayıp etki değerlendirme çalışması yürütülecek hem de kurumdaki ve genel olarak bankacılık sektöründeki uzun vadeli etkiyi analiz edebilecek, sürdürülebilir bir etki yönetimi sistemi oluşturulacak. Çalışmanın ilk adımı olarak kurumun değişim teorisi oluşturuluyor.

Sosyal Etki Yönetimi ve Yatırımın Sosyal Geri Dönüşü Eğitimi (SROI) uzun bir aradan sonra Koç Üniversitesi’nde gerçekleşti

Social Value International tarafından akredite edilen Sosyal Etki Yönetimi ve Sosyal Yatırımın Geri Dönüşü Eğitimi’nde eğitimi, SROI (Sosyal Yatırımın Geri Dönüşü) Uygulayıcısı ve Eğitmeni Agata Fortuna tarafından 23-24 Kasım’da verildi ve SROI tekniğinin uygulayıcısı olmak isteyenler için atılması gereken ilk adım oluşturuldu.

KUSIF’in Sosyal Etki Aktörleriyle Sosyal Etki Deneyimleri

KUSIF sosyal etki aktörleriyle mevcut çalışmalarına yenilerini ekleyerek devam ediyor. Bu süreçte sivil toplum örgütlerinin, özel sektörün, sosyal girişimlerin sosyal etki ölçümü ve yönetimi konusunda kurumsal olarak kapasitelerini geliştirmelerine destek oluyor. Sosyal etki okuryazarlığı kazanan örgütler, kurumsal farkındalık yaratmaya, yeni projelerini etki odaklı tasarlamaya başladılar.

KUSIF’in Ferrero Türkiye ile 2021 yılında başladığı etki yolculuğunda yolu Temmuz ayında yeniden kesişti. Sosyal etki konusunda okur yazar olan Ferrero uzmanları iki yıl içerisinde etki odaklı yeni proje ve faaliyetler geliştirdiler. Yürütülen faaliyetlerin etkisini ölçme konusunda ise hem bilgileri tazelemek hem de mentorluk desteği sunmak için yaz aylarında yeniden bir araya gelindi. KUSIF ilk olarak iki günlük eğitim gerçekleştirdi, etki ölçümü yöntemlerinin ve araçlarınının üzerinden geçildi. Ardından her bir proje için veri toplama araçları geliştirildi. KUSIF projelerinin uygulama aşamasını tamamlayan ekibe raporlama süreçlerinde destek olmaya devam edecek.

KUSIF, İmece’nin EnerjiSA üretim desteğiyle yürüttüğü Womentum Programı’nın etki ölçümü ve SROI (Yatırımın Sosyal Geri Dönüşü) raporunu hazırlamak için Temmuz ayında çalışmalara başladı. Programın genç kadınlar ve paydaşlar üzerindeki kısa ve uzun vadeli etkisini değerlendiren SROI raporu için Ağustos ayında tüm paydaşlarla yoğun görüşmeler gerçekleştirildi. Her bir hedef kitleyi detaylı alt gruplara ayırdıktan sonra 15 farklı grupla yaklaşık bir saat süren odak grup görüşmeleri düzenlendi. Bu görüşmelerden çıkan verileri değişim odaklı analiz ettikten sonra 2023 Ekim ayında program katılımcılarına anket uygulandı. Programın SROI raporu 2023 Kasım ayında tamamlandı. Raporda programın 2023 yılında yapılan faaliyetlerine yönelik sosyal yatırımın geri dönüşü analiz edildi. Bu analizin temel amacı, gelecek dönemlerde sistematik veri toplama için bir çerçeve geliştirmekti. SROI metodolojisi – Sosyal Değer İlkeleri ve ilgili standartlara göre gerçekleştirilen analizin bulguları, kurum içi yönetim amaçları için kullanılacaktır.

KUSIF, WWF Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) ile Türkiye’nin Canı Hibe Programı’nın sosyal etki değerlendirmesi için 2022 yılında çalışmaya başlamıştı. Bu kapsamda, ilk olarak programda hibe alan kurumların sosyal etki okuryazarı olmalarını sağlamak amacıyla 2023 yılının Mart ayında yaklaşık 20 saat süren sosyal etki ölçümü ve yönetimi eğitimi gerçekleştirildi. Haziran ayında ise ikinci tur hibe alan kurumlarla sosyal etki eğitimleri tamamlandı. Yaz ayını sahada geçirmeyi planlayan kimi örgütler için veri toplama araçları geliştirildi. Ekim ayında ise her iki döngüde yer alan örgütlerle bir araya gelindi ve saha deneyimleri paylaşılarak toplanan veriler değerlendirildi.

KUSIF kolektif etki ve kız çocuk odaklı tasarım yaklaşımlarını merkeze alan Suna’nın Kızları ekibiyle çalışmaya devam ediyor. Çalışmalar kapsamında çözüm ve destek topluluklarıyla süreç içerisinde yaşadıkları değişimler, deneyimler ve kolektif etki çalışma kültürü konuşuldu. İki yıllık çalışmaların sonunda projenin etki değerlendirme raporu Ekim ayında paydaşlarla paylaşıldı.

KUSIF’in Yeşilay ile 2021 yılında başlayan sosyal etki yönetimi modeli yolculuğu 2022 yılında pilot çalışma ile devam etmişti. Pilot çalışma için Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Programı’nın (TBM) ele alındı. Bu çalışmada, Ocak-Mart ayları arasında soru setleri geliştirildi ve Nisan ayı itibarıyla veri toplanmaya başlandı. Yaz ayı boyunca verilerin analizini yaparken hedef kitlelerle birebir görüşmeler de gerçekleştirildi. Ağustos ayında ise 2,5 yıllık etki yönetimi yolculuğunun değerlendirme raporu tamamlanarak Yeşilay ekibiyle paylaşıldı.