Anadolu Bursiyerleri Programı’nın bireysel ve kurumsal faydasının çok daha ötesinde bir etkisi olduğuna inandığını belirten Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer, program bağışçıları arasına katılmanın heyecanını paylaştı.

Türkiye’de küçük elektrikli ev aletleri sektöründe birçok ilke imza atmış bir firmanın ikinci nesil temsilcilerinden biri olarak bize Senur A.Ş. ve Arnica’nın yolculuğundan kısaca bahsedebilir misiniz?

Sizin de bahsettiğiniz gibi Senur A.Ş. ülkemizde küçük elektrikli ev aletleri sektöründe ilklerin mimarı olma özelliğine sahip. Babam Hasan Akın’ın kurduğu Senur A.Ş., ülkemizin kendi alanında AR-GE Bölümü’nü oluşturan ilk şirketlerinden biridir. Türkiye’nin ilk narenciye sıkacağını 1978’de biz ürettik. Onu izleyen ilk katı meyve sıkacağı, ilk mutfak robutu, ilk halı yıkama makinesi, ilk et kıyma makinesi ve ilk et kıymalı mutfak robotu da Senur A.Ş. tarafından piyasaya sunuldu. Sektörümüzde yaşadığımız bu gelişmeler ve yurt dışına yaptığımız satışlar arttıkça yeni bir markaya ihtiyaç duyduk. Böylece 2001’de Arnica kuruldu. Arnica, arkasına aldığı 60 yıllık Senur A.Ş. deneyimi ve gücüyle araştırma ve geliştirmeye olan inancını da perçinledi ve dünya genelinde beş kıtada 35 ülkeye ihracat yapan bir konuma geldi. Senur A.Ş.’nin Kasımpaşa’da küçük bir atölyede başlayan heyecanlı ve coşku dolu yolculuğu, Arnica ile bugün İstanbul ve Mersin’de giderek büyüyen fabrikalarda devam ediyor.

Arnica olarak 2020-2021 akademik senesinde makina mühendisliği bölümümüzü kazanan bir bursiyeri desteklemeye başladınız. Anadolu Bursiyerleri Programı’nı ilk duyduğunuz zaman neler hissetmiştiniz? Programımıza birlikte çalıştığınız kardeşiniz Serhan Akın ile destek vermeye nasıl karar verdiniz?

Anadolu Bursiyerleri Programı’nı Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan’dan dinleme şansımız oldu. Ülkemizin böylesine büyük ve güçlü bir üniversitesinin, akademik hayatı başarılarla dolu rektörünün randevu talebi bizde büyük heyecana neden oldu. Kendisini Arnica’nın tüm yönetici ekibi ile birlikte karşıladık. Sanayi ve akademi iş birliği açısından çok önemli olduğunu düşündüğüm bu buluşmada Umran Bey’in anlattıklarıyla hayranlığımız bin kat daha arttı. Onun üniversiteye ve dolayısıyla bu düzeyde eğitim imkânına ulaşmakta zorluk çeken çocuklara yönelik fon bulma çalışmaları, çok kıymetli bir yaklaşım. Bundan etkilendiğimiz için Serhan Bey ile birlikte, sorgusuz, sualsiz destek verdik bu programa.

Umran Bey’in anlattıklarından, Anadolu Bursiyerleri Programı’nın iyi bir lise altyapısından gelmesine karşın üniversite sınavında gerçek performansını ortaya koyamayan gençlere yönelik olduğunu ve aynı zamanda lider yetiştirme amacı olduğunu da algıladık. Dolayısıyla Anadolu’dan gelen çocuklara bu imkânı sağlamaları bizim içimizde kelebeklerin uçuşmasına neden oldu. Yaşıtlarına göre çeşitli olanaksızlıklar nedeniyle cam tavanın altında kalan çocuklara imkân sağlamanın verdiği haz vardı bizde. Çok heyecanlandık. Çünkü biliyoruz ki o programda okuyan çocuklar, hangi sektörde olursa olsun geleceğin lideri, yöneticisi olacak.

Bu sene pandemi koşulları nedeniyle yeni bağışçılarımızı bursiyerleri ile geleneksel teşekkür gecemizde bir araya getirmek yerine video konferans üzerinden tanıştırıyoruz. Şubat ayında bursiyeriniz ile tanışınca neler hissettiniz?

Buluşma video konferans şeklinde olsa bile çok heyecanlandık. Karşımızda büyük bir dünya lideri var gibi hissettik. Çünkü o, duruşuyla, sıra dışı hayalleri ve hedefleriyle bize geleceğin lideri olduğunu hissettirdi. İleride yapmak istediklerinden bahsederken onu dinlemekten büyük keyif aldık. Bursiyerimizin çok titiz elemelerden geçip seçildiği de belli idi. Koç Üniversitesi’nin bursiyer öğrenci seçimine güvenmekle ne kadar iyi ettiğimizi hissettik derinden.

Diğer yüksek eğitim kurumlarına örnek teşkil eden ve benzer programların başlatılmasına vesile olan Anadolu Bursiyerleri Programı’nın ülkemize olan faydasını nasıl değerlendirirsiniz?

Rahatlıkla söyleyebilirim ki Anadolu Bursiyerleri Programı ile bu ülkenin geleceği yetişiyor. Çünkü bu program, fırsat eşitliğini sağlıyor. Liderler kolay yetişmiyor ve bu program ile bir gencin hayallerinin gerçekleşmesine katkıda bulunuyorsunuz. Bu katkı aslında ülkenin geleceğine yapılıyor. Bu nedenle programın, bireysel ve kurumsal faydasının çok daha ötesinde bir etkisi olduğuna inanıyorum.

Anadolu Bursiyerleri Programı’na destek vererek sizinle aynı yolda yürüyen diğer kurum ve kişilere buradan bir mesaj iletmek ister misiniz?

Çok kıymetli bir projenin parçası olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Bu gururu onlarla paylaşmaktan da mutluyuz. Ancak ben özellikle programa henüz destek vermeyen kurum ve kişilere seslenmek isterim. Bireysel ya da kurumsal olarak öğrencileri seçmek bizim işimiz değil. Burada, bu işi çok iyi yapan Koç Üniversitesi var. Bu programı destekleyerek ülkemizin geleceğine çok büyük katkıda bulunabilirler.