Koç Üniversitesi Rumelifeneri Kampüsü’nde düzenlenen Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Diploma Töreni’nde 9. dönem mezunları adına fakülteyi birincilikle bitiren 2017 girişli Anadolu Bursiyeri Mekselina Kalender konuşma yaptı. Konuşmasına, törenin konuklarını selamlayarak başlayan Kalender, “Burada görmüş olduğunuz 50 hekim arkadaşımın tıp fakültesi serüveni ülkemizin hatta dünyanın dört bir yanından büyük emek ve fedakarlıklarla gelerek Koç Üniversitesi’ni kazanmakla başladı. Benim serüvenim ise yedi yıl önce bugün Anadolu Bursiyerleri Programı ekibinden gelen, ‘Tebrikler Mekselina, Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne kabul edildin!’ telefonuyla başladı. O telefonu aldığım günkü hislerim, beyaz önlük giyme törenindeki heyecanıma ve hekim olmanın ciddiyetini hissettiğim bugüne kadar artarak sürdü.” şeklinde konuştu.

Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri olarak aldıkları eğitime dair detayları paylaşan Mekselina Kalender, “Tıp Fakültesi’nde geçirdiğimiz yıllar, bizi bilgiyle donattı ve insanlık hizmetine adanmış birer doktor olarak hazırlayan bir süreç oldu. Bu fakülteye başladığımızda çok iyi bir tıp eğitimi alacağımızı biliyorduk. Ancak Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi bizi sadece tıp eğitimi alan doktorlar olarak değil, hastane dışında da hastalarına ve topluma dokunabilen ‘bir doktordan daha fazlası’ olarak yetiştirdi. Bu süreç tabii ki bir hayli zordu. Pek çok gece kütüphanelerde sabahladığımız, sayamayacağımız kadar çok sınavdan geçtiğimiz, hekimliğin sadece bir okul ya da meslek değil bir yaşam biçimi olduğunu öğrendiğimiz bir süreçten geçtik. Ancak sadece bilimsel alanda değil, sosyal ve kültürel alanlarda da kendimizi geliştirme, her alanda donatılmış bireyler olarak yetişme fırsatı bulduk. En önemlisi bu fakülteden, -üniversitemizin bize kattığı en önemli değerlerden biri olarak- bir araştırmacı olarak çıkıyoruz.” dedi.

Konuşmasında minnet duyduğu isimlere teşekkür eden Kalender sözlerine şöyle devam etti: “Yükseköğrenimimizde bize rehberlik eden; liderliği ve vizyonuyla başarılarımıza yön veren Dekanımız Şükrü Dilege’ye teşekkür ederek başlamak istiyorum. Tıp alanındaki başarılarıyla bize ilham verdiği gibi, yaşadığımız tüm zorlu süreçlerde de yanımızda oldu ve desteğini hiçbir zaman esirgemedi. Üniversiteye giriş sınavı sonrası umutsuzluğa kapıldığım anda elimden tutarak beni umuda getiren, hayallerimin ötesinde bir üniversitenin öğrencisi olmamı sağlayan ve bana bu yolun kapısını açan Anadolu Bursiyerleri Programı’na katkıda bulunan herkese ve bağışçım Amerikan Hastanesi’ne teşekkürlerimi sunarım. Bugünden itibaren bu programın en büyük destekçilerinden birisi olacağıma, bu program benim karanlığımı nasıl aydınlattıysa ben de ülkemi, dünyayı aydınlatacağıma söz veriyorum. Yoğun eğitim sürecimizde her daim bizi destekleyen, Tıp Fakültesi’nin bitmek bilmez sınav haftalarını kilometrelerce uzaktan bizlerle birlikte yaşayan, başarılarımın anlamı olan sevgili aileme teşekkürlerimi sunuyorum, iyi ki varsınız. İlkokuldan üniversiteye kadar üzerimde emeği olan tüm öğretmenlerime ve nitelikli doktorlar olarak yetişmemiz için kendilerini öğrencilerine adayan, çok değerli fakültemiz hocalarına da huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Umarım sizlere layık meslektaşlar olacağız. Ayrıca cerrahiye olan ilgimde ve sevgimde emeği büyük olan, beni her zaman cerrahi alanda destekleyen Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanımız sayın hocam ve değerli hemşerim Prof. Dr. Emre Balık’a; bana cerrahiyi sevdiren, her zaman kadın cerrahların yetişebilmesi için çaba gösteren ve birazdan elinden diplomamı alacağım sayın hocam Doç. Dr. Orhan Ağcaoğlu’na da teşekkürlerimi sunmak istiyorum.”

Mekselina Kalender sözlerini şu şekilde tamamladı: “Sizlere Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Beni Türk hekimlerine emanet ediniz.’ sözüne layık birer hekim olacağımıza ve bilim yolundan ayrılmayacağımıza dair söz veriyorum.”