``Sayılara, kurallara bakarsak;
Koç bir ````K```` harfi ben ise ````ToHatlıydım````. Onu kazanıp hayallerimi yaşamak ````imkansız```` gibi görünüyordu.
İmkansız görünür müydü bilemiyorum.
Sadece hayatımın merkezi haline getirilen sınavın beni yıprattığını hatırlıyorum.
Üzgündüm, mutsuzdum derken rehber öğretmenim aracılığıyla tanıştığım program beni umutlandırmıştı ve tüm umutsuzluğumu bir kenara bırakıp
kendi kendime seslendim :
````Bırak bugünün kötü geçsin, yarınlarına gülmek için yerin olsun da elbet bir gün gülersin.````
Gülmeye boş kalan yüreğimi Anadolu Bursiyerleri Programı doldurmuştu.
Duygular, ilgiler ; zeka ve çabadan geride kalmıyordu bu programda.
Yazmak, okumak, spor yapmak gibi birikimlerin sadece sayılara bağlı bir sınavı umursamadan beni büyük bir fırsat için hazırladığını mülakatlara çağrıldığımda anladım.
Mülakatlar sonunda Koç Üniversitesi' ne kabul edilen tüm bursiyerler gibi küllerimden doğduğumu hissettim. Sayılara göre başarısızdım ama duygular başardığımı söylüyordu. Ne güzel tezattı insanlık için...
Şimdi Koç' tayım:
Öyle kozmopolitik bi yerde yapamazsın diyenlere dediğim gibi;
Zeytinyağı/ su misali aynı kapta karışmadan yaşamaya çalışıyorum...
Kişisel gelişimin de etkisini göz ardı etmeyen Anadolu Bursiyerliği Programında rol oynayan , hayatı tanımamı sağlayan herkese teşekkür ederim.``