İleride yerinde olmak isteyeceğimiz bağışçılarımızla aynı masayı paylaşabilmek Anadolu Bursiyerliğinin bize kattığı en özel deneyim.
Hüsranla sonuçlanan bir sınavın ardından tekrar aynı sıkıntılarla uğraşmayı düşünürken Anadolu Bursiyerleri Programı’na kabul edildiğimi öğrendim. Bu, hayatımda elde ettiğim en değerli başarıydı. Sadece kendim olarak toplumda yer edinebileceğimi, akademik başarının dışındaki kimliğimin de insanlara güven verebileceğini öğrenmiştim. Koç Üniversitesi’ne geldikten sonra Anadolu Bursiyerliğinin bize, hayallerimizden çok daha fazlasını yapabileceğimizi gösterdiğini fark ettim. Koç Üniversitesi’nde olmak, iyi bir eğitim almak dışında bir birey olmayı öğrenmek ve tutkularımızı keşfetmek demek. Farklı beklentilere ve amaçlara sahip insanlarla aynı programın parçası olmak, hatta bir aile olmak demek. Bize inanarak destek veren bağışçılarımızla bir araya gelmek, çoğu gencin sahip olamayacağı bir şansı elde etmek, ileride yerinde olmak isteyeceğimiz insanlarla aynı masayı paylaşabilmek Anadolu Bursiyerliğinin bize kattığı en özel deneyim. Bu, bağışçılarımızın bize ihtiyaç duyduğumuz manevi desteği ve güveni de bağışladıklarını gösteriyor. Tüm bunlar için daha tanımadan bana inanıp Koç Üniversitesi’nde olmamı sağlayan bağışçım Arçelik’e teşekkür ediyorum.