Beni arayıp “Aramıza hoş geldin!” dediklerinde yeni bir dünyanın kapılarının benim için açıldığını hissetmiştim.
Lise yıllarımda en büyük hayalim; İstanbul’da, fikirlerimin önemsendiği, özgür bir ortamın olduğu ve kendimi geliştirebileceğim bir üniversitede okumaktı. Aradığımı bulabileceğim okulun Koç Üniversitesi olduğunu öğrendikten itibaren kendimi hep burada hayal ettim. Sınavın ardından Koç Üniversitesi’ne gidemeyeceğim için hayal kırıklığına uğramıştım, belki de bu yüzden çabalamayı bırakacaktım çünkü biz hayattaki başarının sınavdaki başarıyla eş değer olduğunu düşünen çocuklar olarak yetiştirildik. Sonra ailemin desteğiyle, hayallerime atacağım ilk adım olarak Anadolu Bursiyerleri Programı’na başvurdum. Beni arayıp “Aramıza hoş geldin!” dediklerinde yeni bir dünyanın kapılarının benim için açıldığını hissetmiştim; Koç Üniversitesi’nde olduğum her an bunu daha iyi anlıyorum. Küçük bir şehirden gelip kendimi geliştirmem için olanaklarla dolu Koç Üniversitesi’nde okumak ve yaşayacağım güzel günler olduğunu bilmek, bana güç katıyor. Hayatta hâlâ güzel kalplerin var olduğunun kanıtı, yolumu kaybettiğimi sandığım karanlık dönemde bana umut ışığı olan bu programın yaratıcılarına, kahramanlarına ve başta bağışçım olmak üzere tüm bağışçılara teşekkür ederim.