Koç Üniversitesi’ne girdiğim andan itibaren hayatım benim bile öngöremeyeceğim bir yöne evirildi. Üniversiteye hazırlanırken en büyük isteğim uluslararası alanda kendimi kanıtlamamı sağlayacak bir eğitim alabilmekti. Bu hayalimin sadece iyi bir akademik eğitimle mümkün olmayacağını biliyordum. Rakiplerim arasından sıyrılmamı sağlayacak sosyal aktiviteler ve uluslararası programlarla bana renkli bir öğrencilik hayatı vadeden Koç Üniversitesi’nde okuma imkânını Anadolu Bursiyerleri Programı’yla elde ettim. Bağışçım Türk Traktör’deki yöneticilerle ve özellikle Kudret Önen’le tanışmak, ileride yapabileceklerim konusunda bana yeni bir vizyon kattı. Program sayesinde iş hayatını yakından gözlemleme imkânım oldu.

Bence bir üniversitede akademik anlamdaki yeterlilikten sonra en önemli şey kampüsteki sosyal imkânların çeşitliliği. Üniversitemizle ilgili en sevdiğim özelliklerden biri de kampüsümüzde çok sayıda spor tesisi olması. Lisedeyken de sporla profesyonel olarak ilgileniyordum ve Koç Üniversitesi spor alanında kendimi daha da çok geliştirmeme imkân sağladı.

Benim gibi, yapabilecekleri konusunda kendine sınır tanımayan ve sağlanan imkânlarla üniversitemizde ve ülkemizde çok büyük işler başarabilecek gençlerin önünü açan Anadolu Bursiyerleri Programı, ülkemizde eşsiz bir örnek oluşturuyor. Programın devamlılığı, benim gibi fırsat yakaladığında başarı odaklı çalışmalarında sonsuz özveriyle çalışacak gençler için çok önemli. Bağışçıların destekleriyle öğrencilerin gelişimlerine ket vuracak haksız imkânsızlıklar en aza indirgenmeye çalışılıyor.