Anadolu Bursiyerleri Programı’yla Koç Üniversitesi ailesine katılmam hayatımda sahip olabileceğim en büyük şans. Çünkü kişiliğimin ve dünya algımın böylesine evrensel, bilimsel ve farkındalıklı bir okulda şekillenmesi memnuniyet verici. Koç Üniversitesi’ne ilk geldiğimde karşılaştığım insan, kültür ve konu çeşitliliği o ana kadar sanki küçücük bir kutu içinde yaşadığım hissine sürükledi beni. Bu şok evresini atlattıktan sonra keşiflerim başladı. İnsanları dinledim, gönüllülük çalışmalarına katıldım, arkadaşlar edindim, çeşitli kulüplerde yer aldım, Sevgi Gönül Kültür Merkezi’nde tiyatro izledim, efsane hocalardan efsane şeyler öğrendim. Tüm bunlardan kendime ayırıp zihnimin bir köşesine yazdıklarım bugünkü beni yarattı. Anadolu Bursiyerleri Programı’yla Koç Üniversitesi’ne gelmeyi arzulayan fakat çekinceleri olan arkadaşlara kendi yolumun başladığı noktayı hatırlayarak şunları söylemek istiyorum: Buraya gelmekten korkmayın. Burada dönüşmek zorunda olduğunuz bir insan tipi yok. Buradan kendiniz olarak ayrılacağınızdan eminim. Bu program için daha çok bağışçı hayaline kavuşan daha çok çocuk demek. Tüm bağışçılarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum. İyi ki yanımızdalar!